Yavuz
Sultan Selîm Han devrinin ahlâkî yüceliğini gösteren pek çok vak’a
vardır. Mısır’a giderken ordu-yi hümâyûnun Gebze yakınlarından geçtiği
yerler,
hep bağlık-bahçelikti. Sultan Selîm Han:
“Acabâ askerlerim, sahibinden müsâadesiz üzüm ve elma koparıp yediler mi?!.” diye düşüncelere daldı.
Sonra yeniçeri ağasını huzûruna çağırttı:
“-Ağa
fermânımdır; Bütün yeniçeri, sipâhî ve azap askerlerimin heybeleri
yoklansın! Heybesinde bir elma veya üzüm salkımı çıkan asker olursa,
derhâl
huzûruma getirilsin!” diye emretti.
Yeniçeri ağası, derhâl harekete geçerek heybeleri araştırdı. Daha sonra Sultân’ın huzûruna gelerek:
“-Sultânım koparılmış hiçbir elma ve meyve izine rastlamadık!..” dedi.
Yavuz, bu habere çok sevindi. Üzerindeki ağırlık ve zihnindeki düşünceler kalktı. Sonra ellerini açarak:
“Allâh’ım! Sana sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bana haram yemeyen bir ordu ihsân eyledin!..” diyerek duâ etti ve ağaya:
“-Şâyet
askerlerim izinsiz meyve koparmış olsalardı, Mısır seferinden
vazgeçerdim. Çünkü, haram yiyen bir ordu ile beldelerin fethi
mümkün olmaz!..” dedi.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder