BİR KRİZİN KISA ANATOMİSİ
Günümüz iktidarını eleştirenlere, bu olayları yaşayanlara,
yaşı müsait olmayıp yaşayamayanlara ve konu ile herhangi bilgi sahibi
olmayanlara sadece hatırlatma babında….
Bugün 21 şubat günü ve gecesi başlayan ekonomik krizin 14
‘üncü sene-i devriyesidir.
Türkiye ekonomisinin yaşadığı en büyük krizlerden biri olan Şubat
2001 Krizi, birinci kısmı Kasım 1999 ‘da yaşanan krizinin devamıdır. İlginç
olan ise krizin başlangıcıdır. Kriz 19 Şubat 2001 tarihinde dönemin
Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer’in Dönemin başbakanı merhum Bülent Ecevit’e Milli Güvenlik Kurulu
toplantısı sırasında anayasa kitap
kitapçığı fırlatması ve bunun başbakan tarafından mızıkçı bir çocuk gibi bir
basın toplantısıyla kamuoyuna açıklamasıyla başlamıştır. Bu başlangıç bir kaosa
dönüşmüş ve tüm ülkeyi etkilemiştir.
Hala daha etkileri devam etmekte olan bu krizde neler
yaşanmış kısa başlıklarla görelim.
-Türkiye ekonomisi krizin yaşandığı 2001 yılını % -6 büyüme ile kapatmıştır.
-Eflasyon % 70 olarak geçekleşmiştir.
-İş çevrelerinde büyük kayıplar yaşanmış, binlerce esnaf ,iş
adamı iflas etmiş veya işyerlerini kapatmıştır. ( Not:Şirketlerin % 8’ i,
işyerlerinin ise % 23’ü kapanmıştır.)
-Yüzbinlerce insan işini kaybetmiş ve işsiz kalmıştır.(Not-1:
Kriz öncesi 2000 yılında nüfusumuz 68 milyon iken işsiz sayısı 1,450.000 kişi iken, krizden sonra işsiz
sayısı 2001 yılı sonunda 1,900,000 kişiye 2002 yılı sonunda ise 2,400,000
kişiye ulaşmıştır. Not-2: 2014 yılı sonu itibariyle nüfusumuz yaklaşık 78 milyon olup işsiz sayısı
3.000.000 kişidir.)
- 22 banka
batmıştır.Otoritelerce 2001 krizinde ve sonrasında batan bankaların devlete (Kamu
bankaları hariç) 60 milyar dolara mal olduğunu hesaplamışlardır. (Not: TMSF bu
paranın şimdiye kadar yaklaşık 20 milyar dolarını tahsil etmiş, 40 milyar dolar
hala kayıp durumdadır.)
-Gecelik faiz oranı % 7.500’lere kadar çıkmıştır.
-Yapılan devalüasyonla TL bir gecede % 40 değer
kaybetmiştir.
-Türkiye’de yaşayan halk bir gecede %60 fakirleşirken,
krizin galipleri olan faiz ve döviz baroları aynı oranda zenginleşmiştir.
-Devlet tahvil ve bonolarının bileşik faizi %100’ün üzerine
çıkmıştır.
-Cari açık 2001 yılında planlananın 3 katına çıkmıştır.
-Bankaların açık pozisyonları 2001 yılında planlananın 10 katına
ulaşmıştır.
-Amerikan dolarının o
dönemdeki kuru bir gecede (19 şubatı 20 şubata bağlayan gece) 684,000.-TL’den
960,000.-TL’ ye çıkmıştır. (Not: rakamlar paradan altı sıfır atılmadan önceki
rakamlardır.)
-T.C. Merkez bankası 20-21 şubat’ta bankalara kur 960,000.-TL olmasına rağmen 684,000.-TL’
den yaklaşık 5 milyar dolar satmıştır. (Not-1: bugün faiz ve döviz lobisinin
yanında duran bankamız o günde aynı güçlerin yanındaydı. Not-2: Merkez
bankasınca satılan dövizin yaklaşık 3,5 milyar dolarlık kısmını yabancı ortaklı
bankalar satın almıştır.)
-Türkiye Cumhuriyeti ileri sürülen tüm şartları kabul ederek
IMF ile stand-by anlaşması yapmak zorunda kaldı. (Not-1: Türkiye IMF ile toplam
19 kez anlaşma imzlayarak bu alandaki dünya rekorunun da sahibidir. Not-2: Bu
anlaşmaların hiç biri Türkiye ekonomisi için çare olamamıştır.)
-Yurtdışından İthal Kemal Derviş İMF’deki görevinden
ayrılarak 3/Mart/2001 tarihinde Başbakan Bülent Ecevit tarafından Ekonomiden
sorumlu devlet bakanı olarak atanmış ve IMF ile görüşmeler başta olmak üzere
Türkiye ekonomisinin bütün dizginlerini ele almıştır.
- Borsa endeksi bir günde %20 değer kaybetmiştir.
-Türkiye’ye gelen yabancı fonların büyük bir kısmı
ülkemizden ayrılmıştır.
-Döviz kredisi kullanan vatandaşlarımız yıllarca sürecek
dövizzadeler sedromu yaşamıştır.
-Çek, senet,kredi kartı, kredi ödemeleri tarihin en kötü
dönemini yaşamıştır.
-Kardeşin kardeşe bile borç vermede imtina ettiği bir dönem
başlamıştır.
.....................................
Ve
-Olayların sosyal boyutunda intihar, boşanmalar, yaşadığı
şehri-ülkeyi terketmeler v.s. gibi travmalar meydana getirmiştir.
Allah bu ülkeye böyle şeyler bir daha yaşatmasın…AMİN
UNUTMA…UNUTTURMA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder