RABBİME SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN YİNE BİZİM, YANİ MİLLETİN DEDİĞİ OLDU…
Kalkışmayla ilgili kısaca düşünceler, değerlendirmeler ve sonuçlar.
-Bu kalkışmanın en büyük kazancı milletin hep birlikte kazanmış olmasıdır. Din,dil,ırk,sosyal,siyası olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının büyük çoğunluğu tek vucüt olmuştur. Ülke bir iç savaştan, bölünüp parçalanmaktan kurtulmuştur.
-Demokrasimiz bu vahim kalkışmadan daha da güçlenerek çıkmıştır. Ancak depremler de olduğu gibi artçı sarsıntılar olmaması için Milletimizin dik durmaya devam etmesi, birlikteliğini daha da güçlendirmesi şarttır.
-Milletimiz başka milletlere asla benzemez, Bu millet asla esir alınamaz, ölümle tehdit edilemez, Özgürlüğü elinden alınamaz. Ya kazanır ya da ölür. İşte bu olay bir kez daha bu milletin, hem kendisi, hem gelecek nesilleri, hem de ümmet için kazandığını tarih önünde bir kere daha belgelemiştir.
-Milleti ve milletin tercihlerini ‘’Koyun kafalılar’’, ‘’göbeğini kaşıyanlar’’, ‘’benim oyun dağdaki çobanın oyu ile bir mi?’’ v.s. ifadelerle küçümseyenlere en güzel cevabı bu kalkışmada veren her biri ‘’bir aslan’’ olan milletimizin fertlerini tek tek tebrik ediyorum.
-Dünya tarihinde bir çok darbe ve darbe girişimleri yaşanmıştır. Bütün bunlar iç veya iç- dış desteklidir. Ülkemizde gerçekleşen bu son darbe kalkışması da hem iç, hemde dış desteklidir. Fakat böyle bir girişimi tarihte ilk defa Türk Halkı kendi hür iradesiyle püskürtmüş yani karşı darbe gerçekleştirmiştir.
-Bu kalkışmada iç ve dış mıhrakların parmağının olduğu aşıkardır. Başarı durumunda iş başına gelecek yönetime her türlü desteği vereceklerinden adım kadar emindim. Allah’ın izniyle başarısız oldukları bu ortamda yaptıkları açıklamalarda Devlete ve hükümete verdikleri sözde desteklere asla inanmiyorum ve itibar etmiyorum. Bütün bunları ‘’timsah gözyaşları’’ olarak görüyorum.
-Bin yıla yakın aziz Anadolu topraklarının ve bin yılı aşkın süredir İslam dininin bayraktarlığını yapmış ve kıyamete kadar da Allah’ın izniyle yapacak olan kadirşinas milletimiz, Rabbimizin lütf-ü inayetiyle hem kendisini ve memleketimizi bir kez daha büyük bir felaketten muhafaza etmiştir. Bundan dolayı sağduyu sahibi, cesur,kahraman,fedakar ve cefakar bu milletin bir mensubu olmaktan gurur duydum.
-Darbe kalkışanları, milletin parasıyla,milleti ve vatanı korumak için alınan silahları, ekmeğini yediği,suyunu içtiği milletine karşı çevirmiş ve vahşice kullanabilecek duruma gelmişse, işte bu alçaklar tüm terör örgütlerinden, terör devletlerinden ve terör destekçilerinden daha da tehlikelidir.
-Bütün kalkışmacıların Uhrevi cezaları elbette Allah’a aittir. Fakat millete ve vatana karşı savaş açan bu canileri ,katilleri Türk Cumhuriyeti devleti savaş hukuku çerçevesinde yargılamalı ve cezalandırmalıdır. Divan-i Harb kukukunda böyle bir girişimin cezası idamdır ve en kısa sürede gerçek suçlular idam edilmelidir. Böyle durumlarla ilgili Hukukumuzda eksiklikler veya yetersizlikler varsa en kısa sürede giderilmeli ve geçici değil, kalıcı duruma getirilmelidir.
-Bu kalkışmanın her türlü boyutu vardır. Bunların millet ve ülke üzerinde uzun süre devam edecek sonuçlarıda olacaktır. Bunların en önemlilerinden biri de ekonomiktir. Her kişinin her gün karşılaştığı ekonomik durum bu kalkışmayla çok büyük bir yara almıştır. Bu yara 18 Temmuz 2016 Pazartersi tarihi itibaryle hepimize, ülkenin her tarafında kendini hissettirecektir. Umarım yekililer en kısa sürede bu konuda gerekli tedbirleri hızla alır ve olumsuz etkiler minumuma indirilir.
-Darbe kalkışanları tarafından kahpece,alçakça ve vahşice şehit edilen bütün vatandaşlarımıza CENAB-I ALLAH'tan rahmet yakınlarına ve milletimize sabr-ı cemil diliyorum.Yaralanan gazilerimize de RABBİMİZ’in ŞAFİ ismiyle acil şifalar temenni ediyorum.
Bu millete bu kalkışmayı yaşatanları asla affetmeyeceğiz ve bu kalkışmaya karşı kalkışmayı gerçekleştirenleri de asla unutmayacağız. Selam ve dua ile…
Allah milletimizi ve ülkemizi her türlü kötülükten korusun… Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder