TEK PARTİ DÖNEMİNİN
ZÜLMÜ TÜRKÇE EZAN!
30 Ocak 1932'de İstanbulda
Fatih Camii'nde başlayan Türkçe ezan zulmü dayatması 16 Haziran 1950'ye kadar devam
etmişti.1950 yılının Haziran ayında Demokrat Parti’nin tek başına iktidara
gelmesine kadar devam eden bu zulüm yapılan kanun değişikliği ile
kaldırıldı.İşin en ilginç yanı ise Arapça ezan okunması yasağını getiren
CHP’nin Demokrat Parti tarafından yapılan kanun değişikliği lehine oy
kullanmasıdır.
Tek parti rejiminin
hüküm sürdüğü yıllarda halkta hiçbir karşılık bulmayan ve fakat 18 sene boyunca
uygulanan en büyük zulümlerden olan
Türkçe ezan, ilk olarak 1932 yılının 30 Ocak gününde Fatih Camii'nde okunmuştu.
Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile 16 Haziran 1950'de
kaldırıldı.
Türkçe ezan
tartışmaları Osmanlı'nın son döneminde de Osmanlıya karşı olan bazı yazar ve şairler tarafından gündeme
getirilmişti.Türkçülük akımının fikir babası
sayılan Ziya Gökalp, bir şiirinde “Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan
okunur” ifadesinin kullanarak bu konudaki talebini dile getirmişti.
1932 yılı Türkiye’de
zamanın idaresi tarafından tarafından
dinde reform yılı olarak ilan edilmişti. 1931 yılının Aralık ayında başlayan
çalışmalar kapsamında Dolmabahçe Sarayı'nda bazı hafızların (9.kişi olduğu
söyleniyor) ezanın ve hutbelerin Türkçeleştirilmesi yönünde çalışmalar yaptığı
bilinmektedir. Ayrıca Kuran-ı kerim’in
yapılan ilk Türkçe tercümesi de 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul’da
Yerebatan Camii’nde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu. 30 Ocak 1932
tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii’nde
okunmuştur.
Zamanın tek parti
idaresi tarafından 4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanın Türkçe okunması,
buna riayet etmeyenlerin şiddetle cezalandırılacaklarını bildiren bir genelge
gönderildi. Bu genelge 18 yıl boyunca süren Türkçe ezan zülmünün dayanağı olmuştur.1941'de
ise Refik Saydam’ın başbakan, İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde
kanun çıkarılarak Türkçe ezan zulmü ile ilgili duruma yasal zemin
kazandırılmıştır.
Ezanda geçen bütün
Arapça ifadeler Türkçe ‘ye tercüme edilirken 'felah' kelimesi ise olduğu gibi
bırakılmışt.Türkçe karşılığı ‘’kurtuluş’’ olarak tercüme edilebilecek bu
ifadenin aynı bırakılmasının nedeninin ise insanları namazdan uzaklaştırmak olduğu
öne sürülüyor.
Tek parti iktidarı yıllarca
Türkçe ezanın halkın yaptığı ibadette ne dediğini anlaması için uygulandığını iddia
etti, fakat hiç Türkçe bilmeyen Kürt, Arap ve diğer unsurların yaşadığı yerlerde
ezanın Türkçe okutulmasının nedeni sorusuna hiçbir zaman cevap veremedi.
Arapça ezan yasağı uygulaması
sadece camilerle sınırlı değildi. Evlerinde namaz kılanların da Arapça ezan ve
kamet okuması yasaktı. Bu yasağa uymayan yüzlerce insan da bu yüzden
cezalandırılmıştır.
1938 yılında Hatay'ın
Türkiye topraklarına katılması nedeniyle buraya giden Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin yaptığı ilk uygulamalardan biride Arapça okunan ezanın Türkçeye
çevrilmesi olmuştur. Zamanın Hatay
halkı, Fransız işgal güçlerinin bile yapmadığı bu dayatmayı Türkiye’nin
yapmasını hiçbir zaman anlayamamıştır.
30 Ocak 1932'de
başlayan Türkçe ezan zulmü, 1950 yılının Haziran ayında Demokrat Parti'nin tek
başına iktidara gelmesine kadar sürmüştür.1941’de Arapça Ezan yasağını getiren
CHP'nin 1950’de Demokrat Parti ile birlikte bu yasağın kaldırılması lehinde oy
kullanması ise dikkat çekmişti.
Demokrat Parti,
hazırladığı kanunla Türkçe ezanı değil, sadece uygulanan Arapça ezan yasağını
kaldırmıştır. Bu kanun değişikliği ile isteyen isteği dilde ezan okuyabilecekti.O
günden bu güne tercih Arapça'dan yana
kullanılmaktadır.
Kıbrıs'ta ise Türkiye
ile beraber başlayan ezan yasağı Türkiye ile eş zamanlı olarak sona ermemiş, Adada
1969 yılına kadar Türkçe ezan okutulmaya devam edilmiştir.
Allah her türlü
zülümden tüm Müslümanları korusun….Amin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder