1438 HİCRİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
İnsanlığıın tüm yönleriyle cehalet içinde olduğu bir zaman diliminde
‘Alemlere Rahmet Olarak ‘ gönderilen Son
İslam Peygamberi; İnsanlara maddi-manevi saadetin,refahın, mutluluğun,hürriyet
ve özgürlüğün Allah’a karşı olan kullulk vazifelerinin yerine getirilmesiyle
olacağını ortaya koymuş, İnsana ‘Eşref-i Mahlukat’ olma değerini vererek İslam Medeniyeti’nin değişmez
temellerini atmıştır.
İslam Medeniyeti, ‘Oku’ ilahi buyruğu ile başlayan kitap ehli bir
medeniyettir.
İslam medeniyeti, İnsanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran medeniyetin
adıdır.
İnsanlık bugün yakaladığı medeniyet sevisini, bütün insanlığı kucaklayan
İslam Dini’ne borçludur.
Adalet, Adil paylaşım, İnsan haklarına riayet, Hürriyet ve
Özgürlük, Ahlak, İlmi teşvik İslam’dadır. İslam’dan uzaklaşıldığı takdirde
neler olabileceğini bugün başta İslam ülkeleri ve dünyanın diğer bölgelerinde
yaşananlar çerçevesinde görmek mümkündür.
Yarın 02/10/2016 tarihi itibarı ile idrak edeceğimiz 1438 Hicri yılbaşı,
Miladı takvime göre 622 senesinde Hz. Muhammet (s.a.v.) ve etrafındaki müslümanlara putperestlerin Mekke ve çevresinde hayat
hakkı tanımamaları üzerine Medine’ye
hicret etmelerinin başlangıcıdır. Hicri
yılın ilk ayı olan muharrem ayı ise Peygamber Efendimizin “Allah’ın ayı” diye
nitelediği aydır. Muharrem ayı, insanlık ve İslam tarihi açısından da önemli bir zaman dilimidir.
Her Hicri Yıl’ın başlangıcı ve Muharrem ayı bize şunları hatırlatıyor:
-Peygamber Efendimiz ve Ashab-ı Kiramın inançları uğruna Mekke-i Mükerreme’den
Medine-i Münevvere’ye yaptıkları zorlu ve ulvî hicreti…
- Hz. Ömer döneminde 1 Muharrem’in hicrî yılbaşı olarak kabul edilişi…
-Peygamber Efendimiz (s.a.v), Muharrem ayında tutulan tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en
faziletli oruç olduğunu …
-Aşure gününü….
- Hz. Nuh (a.s)’ın Hz. İbrahim (a.s)’ın, Hz. Musa (a.s)’ın Allah’ın dinini yüceltmek ve insanlığı kurtarmak adına
yaptıkları yolculukları…
- 10 Muharremle birlikte Hz. Hüseyin’in haksızlıklar karşısındaki
direnişini…
- Nuh tufanının bitişi…
-Ateşin Hz. İbrahim’i yakmayışını…
-,Denizin Hz. Musa’ya yol vermesini…
- Bunlar inananların yüreğini serinleten bayram günleri gibi anılırken
Kerbela, boğazlarımıza düğümlenip kalan hüznümüz olmuştur. Hz. Hüseyin’in Hicrî 10 Muharrem 61 yılında
hakkı ayakta tutmak için yaptığı Kûfe hicreti, Kerbela’da vahim bir şekilde
engellenmiş ve Allah Rasülü’nün “cennet gençlerinin efendisi” diye sevip
kokladığı torunu, çoğu ehl-i beyitten yetmişten fazla masum insanla birlikte
şehadet şerbetini içmiştir. Bu elim hadise, bütün Müslümanları derinden
yaralamış, bugün matem ve yas günü olarak anılır olmuştur.
Ancak biz Müslümanlara yaraları sarmak, acıları dindirmek, geleceğe bakmak
yaraşır. Geçmişte yaşadığımız ortak acılarımız bugünün ayrışma noktaları
olmamalı. Müslümanlar olarak günümüzde her zamankinden daha fazla sevgiye,
birliğe, kardeşliğe ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Seyyid-i şüheda İmam Hz. Hüseyin ve Kerbela
şehitleri olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, ehl-i beyt-i
Mustafa’yı saygı ile selamlıyor, asırlardan beri Hz. Peygamber ve ehl-i beyt
sevgisi etrafında kenetlenen milletimizin barış, huzur, güven, karşılıklı sevgi ve saygı
içerisinde yaşamalarını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Alem-i İslam’ın Hicri Yeni Yılı’nı tebrik ederken, yaklaşık 15
asırdır İnsanlığa yüksek medeniyetler kurarak hizmet etmiş ve kıyamete dek
hizmet edecek olan İslam Dini’nin bir mensubu ve bu dinin peygamberi Hz. Muhammet’in
ümmeti olarak, size diyorum ki; Hicret’in ışığında Rahmet peygamberinin bize miras bıraktığı
dini, bıraktığı yerden dünya ve ahretimiz için yeniden keşfedelim, anlayalım ve
yaşayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder