21 Nisan 2018 Cumartesi

VEFASIZLIK VE İHANET



VEFASIZLIK VE İHANET

Milli görüşçüler üzülecek ama gerçek bu;
Merhum Erbakan hocamız ile kuruluş, gelişme ve yükseliş dönemlerini yaşayan Milli Görüş Hareketi,
Recai Kutan ile duraklama devrini,
Mustafa Kamalak ile gerileme devrini yaşamıştır.
Temel Karamollaoğlu döneminde ise yıkılmaya yüz tutmuştur.
Rahmetli Erbakan hocamızın siyaset sahnesine yetiştirdiği talebeleri tarafından hareketin   yeniden dirilişi  için kendilerine sunulan ‘’Cumhur İttifakına’’ katıl teklifi ellerinin tersiyle itilmiş ve reddedilmiştir.
24 Haziran erken seçimine  başka bir ittifakla ya da tek başlarına  girerlerse siyasetin ‘’serv’’ini yaşayacaklarına şüphe yoktur. Bu durum siyaset tarihinin çöplüğüne gitmeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu hal  Rahmetli Erbakan hocamızın bıraktığı mirasa  vefasızlık, milli görüşe hareketine en büyük ihanettir.

18 Nisan 2018 Çarşamba

ŞİMDİ SEÇİM ZAMANI BAKIN NELER OLACAK


ŞİMDİ SEÇİM  ZAMANI BAKIN NELER OLACAK

1-Korktular baskın seçime gidiyorlar diyenler olacak,
2-Seçimi boykot edelim diyenler olacak,
3-Seçimde hile yapılacak diyenler olacak,
4-Devletin seçim ile ilgili kurumlarını suçlayanlar olacak, 
5-Vatandaşın oyunu almak için şunu verdiler, bu verdiler diyenler olacak,
6-Olağanüstü hali gerekçe göstererek  sağlıklı, adil  ve güvenli seçim ortamı yok diyenler olacak,
7-Aday belirleme telaşına girenler olacak,
8-Küsenler,darılanlar,tepki göstenler, hata bulunduğu gemiyi terk edenler olacak,
9-Seçim-toto oynayan, vatandaşın nabzını tutanlar olacak,
10-Nalına- mıhına, ötesine -berisine vuranlar olacak,
11-Pişmiş aşa su katanlar alacak,
12- Onikiden vuranlar olacak, karavana atanlar olacak.
13-Bunları okuyanların ilaveleri- çıkarmaları olacak.
14-En sonunda Ülkeye  ve Millete hayırlı olsun diyen bir çoğunluk olacak.

Vesselam.




BİR DEVİR KAPANIRKEN BİZE DÜŞEN VE KAYBEDENLER

BİR DEVİR KAPANIRKEN BİZE DÜŞEN VE KAYBEDENLER

16 Nisan 2017 tarihini, bu topraklar üzerinde 200 yıllık parantezin kapandığı tarih olarak hatırlansın istiyorsak hepimize düşen görev ya da sorumluluk açıktır. Kısır çekişmeleri, Gündelik kavgaları, Rant hesaplarını, Şahsi çıkar kaygılarını bir tarafa bırakarak adı Türkiye Cumhuriyeti olan bu ülke ve vatandaşları için var gücümüzle çalışmak. Bunun başka da bir yolu yoktur.
16 Nisan diye yazılır, 16 Temmuz diye okunur. Ya da 16 Temmuz diye yazılır 16 Nisan diye okunur. Anlıyorsun değil mi 15 Temmuz’ u 16 Temmuz’ a bağlayan gece kimler kaybettiyse 16 Nisan’ ı 17 Nisan’ a bağlayan gecede onlar kaybetti. Dolayısıyla, memleketin selameti için samimiyetle sandığa gidip 'hayır' oyu veren insanla ‘evet ‘ oyu veren bir insan olarak derdim olamaz. ‘Evet’ oyu verenlerinde olmamalıdır. Ama bu ülke ve millet için herkesle mücadelem devam edecektir. Ancak 16 Nisan da ve 16 Temmuz’da gerçekten yenilenlerle savaşım sonuna kadar devam edecek. Çünkü bir an bile vazgeçersem ben, ülkem ve milletim ya kaybeder yada yok olur.